Ulusal Maden Kaynak ve Rezerv Raporlama Komisyonu Toplantısı BDDK'nın ev sahipliğinde gerçekleştirildi

ULUSAL MADEN KAYNAK VE REZERV RAPORLAMA KOMİSYONU(UMREK) TOPLANTISI

Ulusal Maden Kaynak ve Rezerv Raporlama Komisyonu (UMREK) Toplantısı, 26 Mart 2019 Salı günü BDDK’nın ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Başkanlık Makamında gerçekleştirilen toplantının ardından, UMREK Komisyon Üyeleri ve Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) Genel Müdür V. Mehmet Bıçkıcı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanı Mehmet Ali Akben ile hatıra fotoğrafı çektirdi.

"Madencilik, Ulusal Maden Kaynak ve Rezerv Raporlama Komisyonu (UMREK) ve Finansman Toplantısı" ise aynı gün Wyndham Grand İstanbul Levent’te gerçekleştirildi.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) destekleriyle, Türkiye Bankalar Birliği (TBB) ve Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB)’nin organizasyonunda gerçekleştirilen toplantıda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı ve UMREK Başkanı Mithat Cansız konuşma yaptı. Toplantıya BDDK Başkan Yardımcısı Muhammet Mustafa Cerit ve BDDK Hukuk İşleri Daire Başkanı Muhammet Erişen katılım sağladı.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Mithat Cansız, "Madencilik, Ulusal Maden Kaynak ve Rezerv Raporlama Komisyonu (UMREK) ve Finansman" başlıklı toplantının açılışında yaptığı konuşmada, Milli Enerji ve Maden Politikası çerçevesinde en önemli sektörlerden biri olan madenciliğin dünya standartlarında bir yapıya kavuşturularak güçlendirilmesinin hedeflendiğini söyledi. Türkiye'nin 2000 yılına kadar altın üretiminin bulunmadığını belirten Cansız, "Türkiye altında 33,5 ton üretimle 2013'te zirveyi gördü. Bu rakam 2018'de 27,1 ton seviyesine geldi. Hedefimiz, 2023'te 50 ton üretme kapasitesi olan bir ülke haline gelmek" dedi.

UMREK ile maden sahalarında aramadan işletmeye tüm faaliyetlerin uluslararası standartlara uygun, güvenilir ve şeffaf olarak raporlanacağını belirten Cansız, böylece yeni bir dönemin başladığını ifade etti.

Cansız, sektörün gayri safi yurt içi hasıla içindeki payının yükseltilmesinin amaçlandığını, ülkenin cari açık bağlamındaki kırılganlığının sadece doğal gaz ve petrol üzerinden değil madencilik sektörü üzerinden de değerlendirilmesinin önemli olduğunu bildirdi.

Türkiye'nin 2018'de petrol ve petrol ürünlerinde 20 milyar dolar, doğal gazda ise 14 milyar dolar açık verdiğini söyleyen Cansız, bu rakamın metal, kömür ve değerli madenlerde 29 milyar dolar seviyesinde bulunduğuna işaret etti.

Cansız, Türkiye'nin jeolojik konumu gereği madencilikte önemli potansiyele sahip bir ülke olduğunu vurgulayarak, "Madencilik, bu kapsamda ziyadesiyle atıl kalmış görünüyor. Türkiye, en az aranan bölgeler arasında bulunmasına ve yüzeysel aramalara rağmen ciddi keşifler ortaya koydu. Uluslararası standartlarda yapılacak aktif aramalarla daha iyi bir noktaya gelinebilir." diye konuştu.

"Türkiye maden çeşitliliği açısından dünyada 10. Sırada"

Dünyada 90 çeşit madenin ticarete konu edildiğini ve bu madenlerden 70'inin Türkiye'de çıkarıldığını belirten Cansız, Türkiye'nin çeşitlilik açısından dünyada 10. sırada bulunduğuna dikkati çekti.

Cansız, Türkiye'de hali hazırda 14 milyon hektarlık alanda 17 bin ruhsat üzerinden madencilik faaliyetlerinin yürütüldüğünü dile getirerek, şunları kaydetti:

"Son 30 yılda artan arama faaliyetleri neticesinde çeşitli rezervler keşfedildi. Altın Anadolu'da çok eski zamandan beri bulunmasına rağmen 2000 yılına kadar altın üretimimiz sıfır. 2000'den sonra yabancı firmaların da yatırımlarıyla süreç hızlandı. Altında görünür rezervimiz bin 200 ton. Bu da yaklaşık 50 milyar dolarlık bir büyüklük demek. Diğer yandan, Türkiye'nin altın potansiyeli 6 bin 500 ton seviyesinde. Türkiye altında 33,5 ton üretimle 2013'te zirveyi gördü. Bu rakam 2018'de 27,1 ton seviyesine geldi. Hedefimiz, 2023'te 50 ton üretme kapasitesi olan bir ülke haline gelmek."