Tasarruf Finansman

Kurul tarafından tasarruf finansman faaliyeti uygun görülen şirketler Resmî Gazetede yayınlandıktan sonra Kurum internet sitesi üzerinden de kamuoyuna duyurulacaktır.

Müşterinin sözleşme kapsamındaki tasarruf ödemelerini yerine getirmemesi durumunda, şirket tasarruf finansman sözleşmesinde yer alan hükümlere göre; müşterinin finansman ödemesini (tahsisat) öteleyebilir veya sözleşmeyi sözleşmede belirlenen esaslar çerçevesinde tek taraflı olarak feshedebilir.

Tasarruf finansman şirketi, sözleşmenin kurulmasından en az bir gün önce, sözleşmede yer alması gereken asgari hususları içeren bir ön bilgilendirme formunu müşteriye iletmekle yükümlüdür. Ön bilgilendirme, şirketten hizmet alacak müşterinin imza edeceği sözleşmenin kendisi için uygunluğu hakkında yeterli kanaate ulaşabilmesi amacıyla yapılmaktadır.

Kanunun 39/A maddesi ve Kurul tarafından belirlenecek alt düzenlemeler kapsamında tasarruf finansman müşterileri;

  • Sözleşmenin tahsisattan önce sona ermesi halinde, sekizinci fıkra uyarınca belirlenen geri ödeme süreleri saklı kalmak kaydıyla, müşterilerin şirket nezdindeki tasarruflarını geri alma hakları hiçbir suretle sınırlandırılamayacağı,
  • Şirketlerin müşterilerini tasarruf finansman sisteminin işleyişi, tasarruf finansman sözleşmelerinde yer alan hükümler, cayma ve fesih hakları konusunda etkin bir şekilde bilgilendirileceği,
  • Çekilişli gruplarda, grubun toplam tasarruf ay sayısının asgari yüzde kırkı kadar sözleşme ilişkisi kurulmuş müşteri bulunması zorunlu olduğu belirtilmiş olup bu oranı henüz karşılamayan gruplarda tasarruf dönemi başlatılamayacağı ve müşterilerden tasarruf ödemesi ve organizasyon ücreti alınamayacağı
  • Cayma veya fesih hakkının kullanımı dolayısıyla müşteri sayısı bu oranın altına düşen gruplarda şirket kendi özkaynaklarını kullanarak asgari müşteri sayısını tamamlayacağı
  • Şirketlerin verilen hizmetlerden kaynaklanan sorulara cevap verecek bir sistem kurmakla ve bu hizmetle ilgili olarak müşterilerini bilgilendirmekle yükümlü olduğu,
  • Şirketlerin taraflar arasında kurulan sözleşmenin bir örneğini müşterilerine teslim etmek zorunda olduğu ve talepleri hâlinde müşteri ile yapılan işlemlere ilişkin her türlü belgenin örneği, ücret talep etmeksizin müşterilere verileceği,
  • Şirketler, tasarruf finansman faaliyetleri kapsamında yeni müşteri kazanımı amacıyla mevcut müşterilerine yönelik tasarruf fon havuzu kaynaklarından teşvik edici herhangi bir uygulamada bulunamayacağı,
  • Tasarruf dönemine ilişkin olarak, sözleşme kapsamında müşteriden ipotek, rehin veya senet gibi teminatlar alınamayacağı, organizasyon ücreti dışında müşteriyi ödeme yükümlülüğü altına sokacak herhangi bir işlem yapılamayacağı,
  • Müşterinin sözleşmeden cayma hakkını kullanması durumunda organizasyon ücreti de dâhil hiçbir kesinti yapılmaksızın yaptığı tüm ödemeler cayma kararının şirkete bildirilmesinden itibaren on dört gün içinde müşteriye iade edileceği, müşterinin sözleşmede fesih hakkını kullanması durumunda tasarrufunun ve varsa tahakkuk etmiş getirisinin iadesi, iade talep tarihinden itibaren azami altı ay içerisinde müşterinin göstereceği kendi adına açılmış banka hesabına defaten yapılacağı
şeklinde haklara sahiptir.

Tüm gerçek ve tüzel kişiler yalnızca yurt içinde tescil edilmiş konut, çatılı iş yeri veya taşıt alımlarını finanse etmek üzere tasarruf finansman şirketlerinden bu hizmeti satın alabilirler.

Organizasyon ücreti; müşterilerin tasarruf finansman sözleşmesi kapsamında tasarruf finansman faaliyeti ve tasarruf fon havuzunun yönetimi karşılığında tasarruf finansman şirketine ödeyecekleri tutardır.

Tasarruf finansman şirketlerinin yetkilendirilmesi ve faaliyetlerinin denetimi Kanun ve Yönetmelik hükümleri kapsamında kamu erki vasıtasıyla yürütülecek olup, şirketlerin müşterilerine karşı yükümlülüklerin yerine getirebilmesini sağlamaya yönelik koruyucu mekanizmalar oluşturulmasına ilişkin Kanun ve Yönetmelik hükümleri ihdas edilmiştir. Bununla birlikte tasfiye sürecine giren şirketlerde de bu süreçte müşteri hak ve menfaatlerine aykırı iş ve işlemlerin önlenmesine yönelik olarak gerekli durumlarda tasfiyenin Kanunun 50/A maddesi kapsamında Kurulun atayacağı tasfiye komisyonu tarafından yerine getirilmesine karar verilebilecektir. Buna karşılık müşterilerin tasarruf finansman şirketleri nezdindeki tasarrufları, herhangi kamusal bir sigorta mekanizması kapsamına alınmamıştır.

Faaliyetini sona erdiren bir şirkette iradi tasfiye veya tasfiye komisyonu vasıtası ile tasfiye süreci uygulanacaktır. İradi tasfiye halinde şirket bir plan çerçevesinde müşterilerine karşı olan yükümlülüklerini yerine getirecektir. Ancak bu tasfiye sürecinde müşterilerin hak ve menfaatlerinin zarara uğratıldığının tespit edilmesi halinde iradi tasfiye izni iptal edilerek bir tasfiye komisyonu atanacaktır. Bu uygulama intibak sürecindeki şirketler için de geçerlidir. Tasfiye komisyonu şirket genel kurulunun tüm yetkilerine sahip olarak şirket varlıklarının en etkin şekilde nakde çevrilmesi, alacaklarının tahsil edilmesi ve borçlarının ödenmesi konusunda görevlendirilecektir.

Olağan şekilde faaliyetini sürdüren bir tasarruf finansman şirketinde müşterinin cayma hakkını kullanılması durumunda organizasyon ücreti de dâhil olmak üzere yaptığı tüm ödemeler hiçbir kesinti olmaksızın, cayma talebini takip eden 14 gün içinde müşteriye iade edilir. Sözleşmenin feshi hakkının kullanılması durumunda ise müşterilerden tahsil edilen tasarruflar fesih talebini takip eden Kurulca belirlenecek süre içerisinde müşteriye ödenir. Bu sürelere uyum sağlanmadığı durumda ise tasarrufların çekilmesinin engellenmesine ilişkin adli cezalar da dâhil olmak üzere şirkete verilecek idari para cezaları ve işlemin gereğini yerine getirmesi yönünde talimat verilmesi şeklinde yaptırımlar uygulanacaktır.

Müşteri, tasarruf finansman sözleşmesinin tasarruf dönemi bitimine kadar sözleşmede fesih hakkına sahiptir. Tasarruf finansman şirketi, müşterinin sözleşmede fesih hakkını kullanması hâlinde organizasyon ücreti bedeli dışında kalan toplam birikim tutarını Kurulca belirlenecek süre içerisinde müşteriye iade etmekle yükümlüdür.

Diğer taraftan müşterinin talebi ile tahsisat ileriki bir tarihe ertelenebilir, erteleme hâlinde müşterinin sözleşmedeki hak ve yükümlülükleri saklı kalır. Tasarruf finansman sözleşmeleri, müşterinin sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumu haricinde, şirket tarafından tek taraflı olarak feshedilemez.

Müşteri, tasarruf finansman sözleşmesi imzalanmasını takip eden on dört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahiptir. Söz konusu cayma hakkının kullanılması halinde tasarruf finansman şirketi, organizasyon ücreti dâhil, müşteriden aldığı tutarın tamamını cayma kararının bildirilmesinden itibaren on dört gün içinde iade etmekle yükümlüdür.

Tasarruf finansman sözleşmesi, Kanun’un 39/A maddesinin birinci fıkrasında; "Belirli bir tasarruf tutarı ve dönemine bağlı olarak önceden belirlenmiş koşulların gerçekleşmesi şartıyla konut, çatılı iş yeri veya taşıt edinimi için müşteriye finansman kullanma hakkı veren, şirkete ise müşteriye ait birikmiş tasarruf tutarını yönetme, geri ödeme ve finansman kullandırma yükümlülüğü ile organizasyon ücreti alma hakkı veren, faizsiz finansman esaslarına göre düzenlenen sözleşme" olarak açıklanmıştır.

Tasarruf finansman faaliyeti, Kanunun 3’üncü maddesinde ""Bir sözleşme kapsamında önceden belirlenmiş koşulların gerçekleşmesi şartıyla konut, çatılı iş yeri veya taşıtın edinimi için faizsiz finansman esaslarına göre belirli bir süre tasarruf edilmesi, müşterilere finansman kullandırılması ve toplanan tasarrufların yönetimi"" olarak tanımlanmıştır.

Günümüzde Almanya ve Fransa başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde yaygın şekilde uygulanmaktadır. Finansman elde etme hakkının bir tasarruf dönemine bağlı olması bu faaliyeti diğer finansman ürünlerinden ayıran en temel özelliktir. Bu şekilde sistemdeki müşterilerin bir kısmı tasarruf sağlarken diğer bir kısmı finansman elde etmektedir. Dolayısıyla bu uygulamada temel olarak müşteriler birbirlerini finanse etmektedir. Şirket ise bu işlemlerin organizasyonunu ve tasarruf havuzunda biriken fonun yönetimini gerçekleştirmektedir.

Tasfiye komisyonu Kurul tarafından atanacak en az 3 kişilik üyeden müteşekkil olup söz konusu üyeler Kurum ve TMSF tarafından bildirilecek kişilerden oluşur. Tasfiyesine karar verilen şirketler hakkında 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun TMSF için öngörülen yetki ve görevleri, oluşturulan tasfiye komisyonu tarafından yerine getirilir.

İradi tasfiye haricinde tasfiyesine Kurul tarafından karar verilen, iradi tasfiyeye karar verilmekle birlikte tasfiye planına uygun hareket etmeyen veya müşterilerin hak ve menfaatlerinin zarara uğratılmasına neden olduğu tespit edilen, likiditeye ilişkin yükümlülüklerini yerine getiremeyen, Kanun’un 15 nci maddesi kapsamında Kurum tarafından alınması istenen tedbirleri süresi içinde almayan, faaliyet izni kaldırılan şirketler ile izinsiz faaliyette bulunanlar hakkında tasfiye işlemlerinin Kanunun 50/A maddesi kapsamında tasfiye komisyonu tarafından yürütülmesine karar verilebilir.

İletişim: Tasarruf finansman faaliyetine ilişkin ilave bilgi taleplerinizi tasarruffinansman@bddk.org.tr adresinden Kurumumuza iletebilirsiniz.

Hâlihazırda faaliyette bulunan tasarruf finansmanı şirketleri için birleşme, bölünme veya devir, Kurumun denetimi ve Kurulun iznine tabi olarak Kanunun 12’nci maddesinin üçüncü fıkrası ile Yönetmeliğin 9’uncu maddesinde belirtilen esaslara uyulması şartıyla mümkündür. Ancak verilen izin, birleşme, devir veya bölünme sürecine ilişkin sunulan plana şirket tarafından uyulmaması veya söz konusu işlemlerin müşteri hak ve menfaatlerini zarara uğratacağının tespit edilmesi hâlinde Kurul tarafından iptal edilebilir.

Durumlarını Kanun hükümlerine uygun hâle getirerek intibak eden tasarruf finansman şirketlerinin Kanunun yürürlük tarihi öncesinde akdettikleri tasarruf finansman faaliyeti kapsamındaki sözleşmeler, Kanun ve ilgili mevzuat hükümlerine göre tadil olmaksızın uygulanmaya devam olunur.

Kanunun yürürlük tarihinden önce düzenlenen sözleşmeler kapsamında tahsil edilmiş birikim tutarları hakkında da tasarruf fon havuzuna ilişkin Kanunun 39/B maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen koruyucu hükümler geçerlidir.

Kanuna göre alınması gereken izinleri almaksızın tasarruf finansman faaliyetlerinde bulunan kişiler, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Bu suçun yararına olarak işlendiği tüzel kişi hakkında tüzel kişilere özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur. Ayrıca, bu suçun bir iş yeri bünyesinde işlenmesi hâlinde bu iş yerlerinin bir aydan bir yıla kadar, tekerrür hâlinde ise sürekli olarak kapatılmasına karar verilebilir.

Kanuna göre alınması gereken izinleri almaksızın ticaret unvanlarında, her türlü belge, ilan ve reklamlarında veya kamuoyuna yaptıkları açıklamalarda şirket gibi faaliyet gösterdikleri izlenimini uyandıracak söz ve deyimleri kullanan kişiler, üç aydan bir yıla kadar hapis ve bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Ayrıca, bu iş yerlerinin bir aydan bir yıla kadar, tekerrür hâlinde ise sürekli olarak kapatılmasına karar verilebilir.

Ayrıca, izinsiz tasarruf finansman faaliyetinde bulunan şirketler hakkında Kurul, Kanun’un 50/A maddesinin birinci fıkrası kapsamında tasfiye kararı verebilir.

Bu kapsamda, Kanunun öngördüğü sürenin bitim tarihi olan 07.04.2021 tarihi sonrasında “tasarruf finansmanı” faaliyeti yürüten, bu faaliyetin yürütüldüğüne dair izlenim uyandıracak ifade ve ibareleri kullanan şirket yetkilileri hakkında Kanunun ilgili hükümleri uyarınca adli işlemler başlatılacaktır.

Tasarruf fon havuzu Kanunda; ""Belirli bir dönemde tasarruf finansman şirketi nezdindeki birikmiş tasarruflar ve finansman geri ödemelerinden oluşan tutarlar toplamından, tahsisat olarak verilmiş tutarlar ile tasarruf geri ödemelerinin düşülmesinden sonra kalan tutar"" olarak tanımlanmış olup, Kanunun 39/B maddesinin ikinci fıkrasında; ""Tasarruf finansman şirketleri, tasarruf fon havuzu hesaplarını diğer hesaplarından ayırmak zorundadır. Tasarruf fon havuzu varlıkları, şirketlerin tasarruf finansman sözleşmelerinden kaynaklanan yükümlülüklerinin yerine getirilmesi dışında başka bir amaçla kullanılamaz, hapis hakkına, alacağın devir ve temlikine ve takasa konu edilemez, rehnedilemez, teminat gösterilemez, müşterilerin tasarruf finansman sözleşmelerinden kaynaklanan alacakları müstesna, kamu alacaklarının tahsili amacı da dâhil olmak üzere haczedilemez, üzerine ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz konulamaz veya iflas masasına dâhil edilemez."" hükmü yer almaktadır.

Ayrıca, tasarruf fon havuzunda toplanan tutarlar, şirket tarafından aşağıda belirtilen faizsiz yatırım araçlarında değerlendirilmek zorundadır;

  • Hazine ve Maliye Bakanlığının ihraç etmiş olduğu yurt içi kira sertifikalarının alımında
  • Türkiye’de faaliyet gösteren katılım bankalarında açılacak vadeli ve vadesiz katılma hesaplarında
  • Türkiye’de faaliyet gösteren varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen yurt içi kira sertifikalarının alımında
  • Kurulca uygun görülecek diğer faizsiz yatırım araçlarında

Diğer taraftan, tasarruf fon havuzunda biriken tutarların tutulduğu hesaplar, şirketin kendi hesaplarından ayrılır. Bu hesaplar, sözleşmelerini finansman döneminden önce sona erdiren veya cayma hakkını kullanan müşterilere yapılacak geri ödemeler ile tahsisat ödemeleri ve bu madde kapsamındaki yatırım faaliyetleri dışında kullanılamaz.

Bununla birlikte, şirketler, müşteri giriş veya çıkışları dolayısıyla karşı karşıya kalabilecekleri öngörülmeyen yükümlülüklerini karşılamak üzere tasarruf fon havuzu toplamının asgari yüzde üçü kadarını ihtiyat fonu olarak ayırmak zorunda olup ihtiyat fonunun tutulabileceği yatırım araçları, yalnızca katılma hesaplarından veya en fazla iki gün valörlü olarak nakde dönüştürülebilir faizsiz yatırım araçlarından oluşabilir.

Kanunun 5’inci maddesinde tasarruf finansman şirketlerinin kuruluş şartları belirlenmiş olup, bu şirketlerin kurucuları ile tüzel kişi kurucularında yüzde on ve daha fazla paya sahip veya kontrolü elinde bulunduran gerçek ve tüzel kişilerin taşımaları gereken nitelikler Kanun’un ‘Kurucularda Aranan Şartlar’ başlıklı 6’ncı maddesinde yer almaktadır. Kanun’un 4’üncü maddesinde ise, Türkiye’de bir şirketin kurulmasına Kanunda öngörülen şartların yerine getirilmesi kaydıyla Kurulun en az beş üyesinin aynı yöndeki oyuyla alınacak kararla izin verileceği hükme bağlanmıştır. Kanunun 4’üncü maddesinde çerçevesinde kuruluş izni alan şirketin, Kuruldan ayrıca faaliyet izni alması şarttır. Faaliyet izni alınmasına yönelik sağlanması gereken şartlar Kanunun 7’inci maddesinin üçüncü fıkrasında yer almaktadır.

Bu çerçevede, tasarruf finansmanı faaliyetinde bulunmak isteyen şirketlerin Kanun kapsamında önce kuruluş izni, akabinde de faaliyet izni alması gerekmektedir.

Kanun’un 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca tasarruf finansmanı faaliyetinde bulunacak şirketlerin ödenmiş sermayelerinin nakden ve her türlü muvazaadan ari olarak nakden ödenmiş olması zorunludur. Dolayısıyla tasarruf finansman şirketlerinde nakit dışında gayrimenkul veya menkul bir varlık ödenmiş sermaye olarak dikkate alınmayacaktır.

Tasarruf finansmanı faaliyetinde bulunacak kuruluşların nakden ve her türlü muvazaadan ari olarak ödenmiş sermayelerinin Kanunun 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca en az yüz milyon TL olması şarttır. Söz konusu tutarın intibak sürecinde olan şirketler için başvuru tarihinden itibaren altı aylık süre içerisinde tamamlanması zorunludur. Bu süre şirket bazında Kurul tarafından 6 ayı geçmemek üzere en fazla bir kez daha uzatılabilecektir.

Hâlihazırda tasarruf finansman faaliyetinden kaynaklanan borç ve/veya alacakları bulunan ancak Kanunun Resmî Gazete’de yayımlandığı 07.03.2021 tarihinden itibaren bir ay içerisinde Kuruma intibak veya iradi tasfiye başvuru yapmamış olanlar hakkında Kanun’un 46’ncı maddesi hükümleri uyarınca izinsiz faaliyette bulunmak suçundan adli işlem uygulanma talebiyle ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına başvuruda bulunulacaktır. Ayrıca, izinsiz tasarruf finansman faaliyetinde bulunan şirketler hakkında Kurul, Kanun’un 50/A maddesinin birinci fıkrası kapsamında tasfiye kararı verebilir.

Hâlihazırda tasarruf finansman faaliyeti yürüten tüm kişi ve kuruluşların Kanunun Resmî Gazete’de yayımlandığı tarih olan 07.03.2021 tarihinden itibaren bir ay içerisinde Kanun hükümlerine intibak etmek veya tasfiye olmak üzere Kurumumuza başvuru yapmaları zorunludur.

Kanun’un Geçici 7’nci maddesi kapsamında Kurumumuza başvuracak şirketlerin verecekleri dilekçe ile birlikte noter onaylı olarak;

  • İntibak veya iradi tasfiye planını,
  • Bilgi formunu,
  • Tasarruf finansman faaliyetinde bulunduklarına dair beyanı,
  • Sürecin tamamlanacağına ilişkin yönetim kurulu taahhüdünü,
  • Ortaklara ait beyanname ve taahhütleri,
  • Üst düzey yöneticilerine ait beyannameyi,
  • Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından kamu yararını ilgilendiren kuruluşların denetimi ile yetkilendirilmiş bir bağımsız denetim kuruluşu ile yapılan bağımsız denetim sözleşmesini,
  • İntibak için başvuran şirketler için ayrıca, Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Bilgi Sistemlerinin Yönetimine ve Denetimine İlişkin Tebliğ kapsamında şirketin bağımsız denetim kuruluşlarınca yapılacak yerinde incelemesi neticesinde hazırlanacak rapora ilişkin bağımsız denetim sözleşmesini
Kuruma sunmaları gerekmektedir.

Kanunun ""Tasarruf Finansmanı Şirketlerinin İntibak Süreci"" başlıklı Geçici 7’nci maddesi uyarınca hâlihazırda tasarruf finansman faaliyeti yürütenler Kanun’un yürürlük tarihinden itibaren (07.03.2021) bir ay içinde ilgili düzenlemelerde yer alan genel hükümlere göre iradi tasfiye yürüteceklerine ilişkin Kuruma başvuruda bulunarak müşteri hak ve menfaatlerini zarara uğratmadan tasfiye olacaklarına dair bir plan sunmak ve planın uygun görülmesi hâlinde gereken işlemleri planda belirlenen süreler içerisinde yerine getirmek zorundadır.

Şirketlerin iradi tasfiyeleri Kurulun iznine tabi olup söz konusu iradi tasfiye için Yönetim Kurulu kararı ile Kuruma başvuruda bulunulması gerekir. Kurul tarafından iradi tasfiyeye ilişkin izin verilmesinden itibaren on beş gün içerisinde tasfiye işlemlerine başlanır. Tasfiye sürecinde tahsisat ödemeleri başta olmak üzere şirketlerin yükümlülüklerini yerine getirmesini engelleyecek işlemlere izin verilmez.

Şirketler iradi tasfiye iznini almalarını müteakip, durumlarını Türkiye çapında basımı ve dağıtımı yapılan en az iki gazete ile ilân ve şirket müşterileri ile diğer alacaklılarına veya bu durumda sayılabilecek kişi ve kurumlara tebliğ ederler.

Şirketlerin tasfiyesi, yükümlülüklerinin yerine getirilmesi ve alacaklarının tahsili bizzat şirket tarafından yapılarak gerçekleştirilir. Bu durumdaki şirketler, vadelerine göre varlık ve yükümlülükleri sona erene kadar faaliyetine devam eder, ancak tasfiye izni verilmesinden sonra yeni müşteri edinemez ve yükümlülüklerini yerine getirmesini engelleyecek hiçbir yeni taahhüt altına giremez.

Bu süreçte tasfiye planına uygun hareket etmeyen veya müşterilerin hak ve menfaatlerinin zarara uğratılmasına neden olduğu tespit edilen şirketler hakkında tasfiye işlemleri Kanun’un 50/A maddesi kapsamında yürütülür.

6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’nun (Kanun) ""Tasarruf Finansman Şirketlerinin İntibak Süreci"" başlıklı Geçici 7’nci maddesi uyarınca hâlihazırda tasarruf finansman faaliyeti yürütenler Kanun’un yürürlük tarihinden itibaren (07.03.2021) bir ay içinde (07.04.2021 tarihine kadar) Kurum’a başvuruda bulunmak, başvuru sırasında durumlarını en geç altı ay içinde Kanun hükümlerine uygun hâle getireceklerine veya müşteri hak ve menfaatlerini zarara uğratmadan tasfiye olacaklarına dair bir plan sunmak ve planın uygun görülmesi hâlinde gereken işlemleri planda belirlenen süreler içerisinde yerine getirmek zorundadır.

Yukarıda belirtilen altı aylık süre, Kanun hükümlerine uyum sağlanmasına ilişkin intibak sürecinde olan şirket tarafından ilave bir plan sunulması ve söz konusu planın Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunca (Kurul) uygun görülmesi hâlinde altı ayı geçmemek üzere şirket bazında uzatılabilecektir. Söz konusu süre uzatımına, Kurulca uygun görülmesi halinde asgari ödenmiş sermaye şartı da dâhildir. Ayrıca Kurul, Kanun’un 5’inci maddenin birinci fıkrasının (e) bendi (asgari sermaye şartı) dışındaki mevzuat hükümlerine uyum için intibak süresini altışar ayı geçmemek üzere iki defa daha uzatmaya yetkilidir.