BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben 12. Uluslararası İslam Ekonomisi ve Finansı Konferansı’nda konuştu

12. ULUSLARARASI İSLAM EKONOMİSİ VE FİNANSI KONFERANSI

12. Uluslararası İslam Ekonomisi ve Finansı Konferansı (IIEFC), İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi (İZÜ) ev sahipliğinde, 14 Haziran 2020 Pazar günü gerçekleştirildi.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve T.C. Hazine ve Maliye Bakanı Dr. Berat Albayrak ‘ın video bağlantı ile katılımcılara hitap ettiği konferansta, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben de konferansın özel oturumuna konuşmacı olarak katıldı.

İZÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Bulut’un moderatörlüğünü gerçekleştirdiği özel oturumda Akben’in yanı sıra TCMB Başkanı Murat Uysal, SPK Kurul Başkan Vekili Doç. Dr. Talat Ulussever, TKBB Başkanı Metin Özdemir ve MÜSİAD Başkanı Abdurrahman Kaan da konuşmalarını yaptılar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan video konferansla bağlandığı programda, “İnsani, ahlaki ve çevreci karakteri, faizi ve sömürüyü reddeden yapısıyla İslam iktisadı krizden çıkışın anahtarıdır. Geleceğin dünyasında faize ve sömürüye dayalı mevcut ekonomik sistemin yerini, risk paylaşımının esas olduğu katılımcılığa bırakacağına inanıyorum” dedi.

Türkiye Hazinesi tarafından ihraç edilen ürünler arasına sukukun da katıldığını belirten Erdoğan, “G-20 ve İslam İşbirliği Teşkilatı dönem başkanlıklarımızda katılım ortaklıklarına yönelik engellerin kaldırılması için mücadele verdik. Kıtaların ve kültürlerin kavşağında yer alan İstanbul’umuzu İslami finans ve ekonominin de merkezi yapmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ise, faizsiz finans sisteminin Türkiye ekonomisi ve finansal sistemi içindeki yerini güçlendirecek tüm araç ve mekanizmaları devreye aldıklarını, ülke kaynaklarının yurt dışına akışının önüne geçilmesi için Katılım Reasürans Fonu kurma sürecinin başlatıldığını, başta kitle fonlaması olmak üzere alternatif finans alanında da katılım finansmanının yaygınlaşması ile ilgili destekleyici adımlar atıldığını söyledi.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben'in konuşmasında aşağıdaki ifadeler yer aldı:

"Kovid-19 salgınıyla mücadele döneminde BDDK olarak 50'ye yakın düzenleme yaptık. Proaktif düzenleme yaklaşımı; firmaların, sektörün daha aktif olarak koordinasyonu ve yönetilmesi, ekonominin çarklarının dönmesi açısından tüm dünyada önemini gösterdi ve buna da BDDK olarak çeşitli düzenlemelerle katkı sağladık. Aynı zamanda diğer paydaş kurumlarımızla; Merkez Bankası ile, SPK ile, piyasadaki diğer paydaşlarla iş birliği ve koordinasyon içerisinde bir çalışma sergiledik. Artık tüm dünyada olaylara hızlı müdahale etme kültürü var. Bunun kamu tarafında da bu şekliyle daha hızlı, olaylara müdahale açısından da gelişmelere paralel, daha hızlı hareket etme açısından da önemli bir başlangıç olduğunu, bu salgının da buna belki bir sebep teşkil ettiğini ve bundan sonraki süreçte de daha güncel, daha proaktif hareket eden kurumlar olmamız gerektiğini gördük.

Sürdürülebilir büyüme ve kalkınmanın önündeki en önemli engeller, tasarruf oranlarının düşük olması ve reel sektör ile finansal sektör arasındaki bağlantının zayıflamasıdır. Katılım finans sistemi bu sorunların çözümüne önemli katkılar sağlama potansiyeline sahiptir.

Katılım finans kuruluşlarının 2005 yılında 10 milyar TL olan aktif büyüklüğü, geçtiğimiz 15 yıl içerisinde istikrarlı bir büyüme gerçekleştirerek Mayıs 2020 itibarıyla 360 milyar TL'ye, finansal sektör içerisindeki payı ise yüzde 2,4'ten yüzde 6,5'lere gelmiş durumda. Hatta haziran ayı itibarıyla bunu biraz daha geçtiğini söyleyebiliriz.

Aynı dönemde sektörün kullandırdığı finansmanlar 6,5 milyar TL'den 181,7 milyar TL'ye, topladığı katılım fonları 8,4 milyar TL'den 270,8 milyar TL'ye, öz kaynakları ise 1 milyar TL'den 24,6 milyar TL'ye yükselmiş durumdadır. Diğer taraftan 2005 sonunda 292 şubesi bulunan ve 5 bin 747 personel istihdam eden katılım finans kuruluşları, Mayıs 2020 itibarıyla 1.191 şube ve 16 bin 310 personele ulaşmıştır. Bu büyüme rakamları, bizi gelecek açısından oldukça ümitlendirmektedir.

Son bir yıllık dönemde de konvansiyonel finans kuruluşlarının aktif büyümesi yüzde 20,6 olarak gerçekleşirken, katılım finans kuruluşlarının aktiflerinin yüzde 44,1 artmıştır.

Konvansiyonel finans sektörü kredileri ve mevduatları sırasıyla yüzde 22,8 ve yüzde 28,5 artarken katılım finans kuruluşlarının sağladıkları finansmanlar ve katılım fonları sırasıyla yüzde 45,7 ve yüzde 61,7 arttı.

Küresel olarak bakıldığında dünyada katılım finans sektörünün toplam büyüklüğü 2019'da bir önceki yıla göre yüzde 11,4 artarak 2,19 trilyon dolardan 2,44 trilyon dolara yükseldi. Katılım finansın toplam hacmi açısından ülkemiz, yaklaşık 63 milyar dolar ile dünyada 7. sırada yer almaktadır. Dünya pastasından aldığımız pay ise yaklaşık yüzde 2,6 seviyesindedir.”